26 Ocak 2016 Salı

2015 YILINDA OKUDUKLARIM ARASINDA BEĞENDİĞİM İLK 10 KİTAP...

Film seçkisinden sonra 2015 yılında en beğendiğim ilk on kitaptanda bahsetmek istedim. Yalnız bu 10 kitap arasındaki tüm kitaplar 2015 yılında basılmış değil. Bu kitaplar 2015'te okumaya fırsat bulabildiğim kitaplardan oluşuyor.

10. Bir Dinazorun Anıları -Mina Urgan

2000'lerde henüz çocuk olduğum için bu kitabın herkesin elinde olduğu bir furyaya dönüştüğü zamanlarda okuyamadım bu kitabı. Okumaya ancak yazın zaman bulabildim. Aslında fikir ve karakter olarak Mina Urgan'a çoğu zaman katılamasamda bu kitapta o kadar değerli insanlar veanılar varki bütün bunları yaşam sevinci ve amacı asla tükenmeyen, her daim kendini tiye alabilen Mina Urgan'dan okumak benim için çok güzeldi.
Ben o kadar çok şey öğrenip, yaşamadığım dönemler hakkında merak ettiğim o kadar çok sorunun cevabını aldım ki. Eğer çokta çerez olmayan fakat diliylede sıkmayan, gülümsetebilen bir kitap arayışındaysanız utlaka okumanızı tavsiye ediyorum.


9. Bilinmeyen Adanın Öyküsü -José Saramago


2013 yılında keşfettiğim en önemli yazar Saramago oldu benim için Ölüm Bir Varmış, Bir Yokmuş kitabı ile. Bu yılda Saramago'nun iki kitabını okuma şansım oldu. Bunlardan ilki olan Bilinmeyen Ada'nın Öyküsü yazarın müthiş yeteneğiyle harika bir yetişkinler için masal kitabı olmuş.
Tek bir öyküden oluşan bu incecik bu kitap, yazarın okuduğum kitapları arasında beni en az etkileyen eseri olmasına rağmen, sürekli okuyucuyu ters köşe edip, beklemediği ve tahmin edemediği olay örgüsü içine çekmesi ve yer yer izleyicinin kendisinin doldurmasını istediği boşlukları  ile klasik bir Saramago örneği diyebilirim.


8. Orman -Harlan Coben


 Coben' in bu kitabını uzun zamandır çevremdeki herkesin bahsetmesi üzerine okumaya karar verdim. Boyalı Kuş' u okuduktan sonra bu kitaba başladığım için belki bir önceki kitabın ağır dilinden sonra kalın bir kitap olmasına rağmen çok kısa sürede okuyup bitirdim. Bence olay örgüsü de kitabın dili oldukça sürükleyiciydi. Uzun zamandır polisiye okumadığım için belki de kitabın okuduğum klasiklerden farklı bir tür olması benim kitaba bu kadar sarmama neden oldu. Yaz kampında bir grup gencin başından geçen enteresan olayları konu alan kitap, okuduklarım arasında diğerlerinden gerçekten farklı ve özgündü diyebilirim.


7. Kabil-José Saramago

Bu yılda Saramago'nun okuduğum ikinci kitabı Kabil oldu. Saramago bu kitapta da tabu ve kutsal kavramlar üzerinden kurduğu karakterleri ile oldukça sansasyonel bir işe imza atmış. Ama beni rahatsız etmesinin aksine kurduğu parodiler ile hayli keyifli bir şekilde okudum bu kitabını. Yazar; iyi ve kötü, siyah beyaz ayrımlara gri ara tonlardan bakılması mesajını ustalıkla olay örgüsü içine harmanlamış. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde geçen klasik habil- kabil hikayesini yazar kendi bakış açısından, karakterlerin ruh hali ve tavırlarını derinlemesine inerek yansıtmış bu kitabında. Chuck Palahniuk gibi ünlü bir çok isim tarafından topa tutulan kitabı ben son derece keyifle bir solukta okudum ve şiddetle tavsiye ediyorum.


6. Puslu Kıtalar Atlası- İlban Ertem

  İlban Ertem; İhsan Oktay Anar' ın Puslu Kıtalar Atlası romanını, 5 yıllık bir çalışma sonunda 300 sayfalık bir çizgi roman haline getirmiş. Okumadan önce hakkında çok fazla konuşulduğunu ve haber yapıldığını görüp, merak ettiğim bir kitaptı. Bu yıl çizgi roman anlamında oldukça zengin olan okuma listem içinde en beğendiğim çalışmalardan biri olan kitapla ilgili söylenecek çok bir şey yok aslında okuyun demek dışında. Çizimler kimi zaman minyatür, kimi zaman eski kitap resimleri, kimi zamansa alışılmış çizgi roman figürleri ile resmedilmiş. Bazı karelerde resmedilen karakterleri oldukça hayalimdekinden farklı bulsamda bütün olarak baktığımda Ertem yine müthiş bir işe imza atmış.


5. Rachel' s Holiday- Marian Keyes

 En sevdiğim yazarlardan birisi olan Marian Keyes, bu romanı ile ilk orjinal dili ile okuduğum yazar oldu. Çit-lit denilen türü bana sevdiren yazarın son kitaplarını öncekilere göre daha az başarılı bulsamda, yazar yine de bende çok özel bir yere sahip. Bu kitabında ise yine hem güldürmeyi, hem düşündürüp, yarattığı birbirinden farklı karakterler okuyucuya zamanın nasıl geçtiğini unutturup, okuyucuyu bulunduğu ortamdan uzaklaştırıp, yeni yaşamlara tanıklık edebileceği apayrı bir dünyaya çekmeyi başarmış. Bağımlılık ve kişilerin takındığı maskeler arasında boğulması üzerine harika bir hikaye anlatmış. Kitabın genelinde bağımlılıktan kurtulmanın en önemli adımının kişilerin bağımlılığını kabul etmesi olduğu mesajı verilmiş.


4. İnsan İnsana - Doğan Cüceloğlu

  Bu yıl en keyif alarak okuduğum kitaplardan bir diğeri İnsan İnsana oldu. Daha önce hiç Doğan Cüceloğlu okumayarak ne kadar büyük bir hata yaptığımı bu kitap ile fark ettim. İş nedeniyle zorunlu olarak okuduğum kitap bana o kadar çok şey kattı ki kısaca bütün bunlardan nasıl bahsedebileceğimi bilemedim burada. İletişimin a dan z ye ele alındığı bu kitaptan benim edindiğim en büyük tecrübe; insanlarla iletişimde kişiselleştirmelerden uzak durmak gerektiği oldu. Bazı insanları iletişime kapalı birer karaktere sahip kişiler olarak görüp kabullenmek gerektiği, bu kişilerle iletişimde yaşanan aksaklıkla nedeniyle insanın kendini üzmemesi, karşısındakini bu şekilde kabul etmesi benim bu kitaptan çıkardığım en büyük ders oldu.


3. Olimposlular Çizgi Roman Serisi- Hades - George O' Connor
                                     
 Bu yaz en büyük keşfimse George O' Connor' ın Olimposlular çizgi roman serisi oldu. Eğer sizinde çocukluğunuz Herkül ve Zeyna izlerek geçtiyse eminim tüm seriyi son derece keyif alarak okuyabilirsiniz. Tüm seri harikaydı fakat benim için iki sayı diğerlerinden çok daha başarılı. Bunlardan ilki Hades. Serinin bu kitabında en sevdiğim kısım sanarım yazarın detaylara verdiği öenm oldu. Örneğin; büyü ve hayaletlerin tanrıçası Hekate sıklıkla olduğu gibi burada da üç farklı yüzle üç farklı karede betimlenmiş. Bu örnekte görüldüğü gibi; yazar incecik bir çizgi romana alışılmışın çok daha üzerinde detay ve karakter analizi sığdırabilmiş.


2. Olimposlular Çizgi Roman Serisi- Athena - George O' Connor 

 
Serinin en beğendiğim kitabı ise Athena oldu. Athena'nın Yunan mitolojisinde en sevdiğim tanrıça olmasının da bu seçimde büyük payı olduğunu düşünüyorum. Athena'nın hikayesi kaderin ağlarını ören üç kız kardeş Moiralar tarafından anlatılıyor ve hikaye bu şekilde kurgulanıyor. Çizimler ve karakter tasvirleri de bence son derece başarılı.  Bence yazar Yunan mitolojisi çizgilerle öyle güzel yorumlamış ki çoğu mitolojik sinema filmini bile gölgede bırakmış.




1. Kafamda Bir Tuhaflık - Orhan Pamuk

 Bu yıl en beğendiğim kitap ise Kafamda Bir Tuhaflık oldu. Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi' nden sonra bu kitabını da aynı tat ve hevesle okudum. Kitap Masumiyet Müzesi' nde olduğu gibi yine bir aşk ekseninde İstanbul'un yakın tarihte yaşadığı dönüşümü anlatıyor. Fakat bu defa Pamuk, Nişantaşı'nın çok daha dışına çıkıp farklı semt hikayeleri sunuyor okura. Kitabı okuyan çoğu kişi gibi bende okuduğum sırada şişe şişe boza içtiğimi hatırlıyorum. Pamuk, değişen farklılaşan İstanbul'u bu sefer seyyar bir boza satıcısının ağzından anlatıyor. Moralim bozuk ya da kafam karışık olduğunda bende baş karakter olan Mevlüt gibi sokaklarda amaçsızca dolaşmayı adet haline getirdiğim için belki de bu denli kendimi karakterle özdeşleştirip, kitabı okumaktan keyif aldım.
 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder